Trabzonsporlu Taraftarların İstanbul’daki Gösterisi

Anadolu Ajansı‘nın haberine göre, Trabzonspor‘un, Turkcell Süper Lig’deki kötü gidişine tepki gösteren taraftarlar, İstanbul’da yarın protesto gösterisi yapacakmış.

Türkiye’de taraftar kitlesi gerçekten çok ilginç. Günlük olaylarla veya toplumsal hiçbir sorunla ilgili gösteri yapmayan, yapanı da hoş görmeyen Türk insanının işin ucunda takımı olduğu vakit neden bu şekilde aslan kesildiği incelenmeli. Aziz Yıldırım‘ın Fenerbahçe’yi bırakacağını açıklamasının ardından – hangisi unuttum. Her sene bırakıyor ne de olsa – Bağdat Caddesi’nde yürüyen, Trabzon’da federasyona karşı gösteri yapan hep aynı mantığa sahip insanlar.

Bu durum elbette sadece Türkiye’de söz konusu değil. Manchester United’ın önemli bir hissesinin Amerikalı bir işadamına devredilmesinden önce ve sonra Manchesterlılar da gösteriler yapmışlar, hatta ölüm tehditleri savurmuşlardı.

Ama acaba Manchesterlılar bu gösterilerini Londra’da mı yaptılar? Trabzonsporlu taraftarlar neden İstanbul’da gösteri yapıyorlar? Sabah gazetesinin Internet sitesinde, söz konusu gösterinin İstanbul’da bulunan 1967 Trabzonsporlular Derneği tarafından derneğin Haznedar’daki merkezi önünde düzenleneceği açıklanmış. Ne olursa olsun, Trabzon şehrinin takımının kötü gidişatı yüzünden İstanbul’da gösteri düzenlemek bana komik geliyor. Yoksa gurbette vatan hasreti çektiklerinden, İstanbul’daki Trabzonlular daha mı hassas davranıyorlar?

Üstelik bir de saat 13:00’de sokağı trafiğe kapatıp Trabzonspor‘u dibe indirenlere ”Kırmızı kart” göstererek protestoda bulunacaklarmış. İstanbul’un ortasında bir spor kulübü için sokak kapatmak ne demek? Şehir magandalığına lüzum var mı? Çok merak ediyorum, bir İstanbul kulübünün taraftar kitlesi Trabzon’da sokak kapatmaya kalksa ne olur? Gösteriyi de usulüne uygun yapmak lazım. Umarım Trabzonsporlu taraftarlar hukuka uygun ve çevreyi rahatsız etmeyecek bir gösteri yaparlar. Aksi halde, sadece bağırmakla kalacaklar ve toplum tarafından hoş görülmeyeceklerdir. Bu tür davranışlar, Avni Aker Stadyumu’nun İstanbul’a taşınmasından öte bir şey değil. Avni Aker’in de ne kadar tehlikeli bir stadyum olduğu ve zamanında Türkiye Futbol Federasyonu’nun 2012 Avrupa Şampiyonası adaylık başvurusunda bu özellikle bu gerekçeyle stadyum listesinde yer almadığı hatırlanmalıdır. UEFA‘nın da Avni Aker Stadyumu’nu kara listeye alması an meselesidir.

Trabzonspor taraftarları söz konusu davranışlarıyla öfkelerini gösterip rahatlıyor olabilirler. “Karadeniz insanı” tanımı ile sinirlerine haklı sebep ürettiklerini zannedebilirler. Ama unutmasınlar ki, Trabzonsporlu yöneticiler ve futbolcular bu tür davranışlardan olumsuz etkilenmektedirler. Bütün futbol takımları bu olumsuzluktan nasibini almaktadır. Yurtdışına giden yabancı futbolcuların çoğu ülkemiz hakkında olumsuz konuşmaktadır. Onlara küfretmek yerine, bu konuşmaların sebebini incelemek gerekir. Hatayı artık kendimizde aramanın zamanı geldi. Taraftar derneklerinin de, Avrupa’daki örneklerini incelemesi ve taraftarlığı kurumsallaştırması gerekir. Söz konusu derneklerin yönetimden bilet ve her türlü menfaat koparma; zamanı geldiğinde ise yönetime alternatif yaratma sevdasından vazgeçip yönetimle birlikte çalışmaları gerekir.

Trabzonsporlu taraftarların yarın yapacağı gösteriyi gelecekte büyük İstanbul kulüplerinin taraftarları da yapacaktır. Valilikler, Belediyeler, Futbol Federasyonu ve kulüplerin Sporda Şiddetin Önlenmesi Hakkında Kanun’u uygulamanın yanında, Avrupa’da büyük önem kazanan “fan-coaching” programını hayata geçirmeleri gerekir.