Türkiye Futbol Federasyonu, dopingle mücadele konusunda büyük ilerleme kaydedildiğini, yapılan doping kontrollerinde çok az sporcunun doping yaptığının tespit edildiğini açıkladı.
Bu açıklama yanıltıcı nitelikte. TFF doping uzmanlarının çok iyi bildiği gibi, doping olayları çoğunlukla yarışma dışı kontroller sonucunda tespit edilmektedir. Doping alan sporcular, genelde bu maddeleri maskeleyen, saklayan başka maddeler de kullanmaktadırlar. Her ne kadar söz konusu maskeleyen maddeler de doping maddesi listesinde yer almaya başlasa da, sporcuların yarışmaya kadar çeşitli yöntemlerle doping yaptıkları bilinmektedir.
Dopingle mücadele ancak eğitim ve yarışma dışı kontrollerle etkili, caydırıcı olabilir. TFF’nin sitesine bakıldığında, yarışma dışı kontrollere tabi olan sporcular listesine ulaşılamamaktadır. Hedef sporcuların belirlenmemesinden ötürü, hiçbir sporcunun, bulundukları yeri belirtme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Oysa Avrupa ülkelerinde futbolcular başta olmak üzere sporcular yarışma dışı kontrollere tabidirler.
Yarışma dışı kontrol uygulaması İngiltere’de tepki çekmeye başladı. İngiliz Profesyonel Sporcular Sendikası, sporcuları, yarışma dışı kontroller için nerede bulunacaklarını belirtmekte yükümlü tutan kuralı sert bir dille eleştirdi ve Dünya Dopingle Mücadele Ajansı’nı dava açmakla tehdit etti. Sendikanın bu tutumu kabul edilemez. Dünya çapında birçok sporcu bu kontrollere tabi iken, futbol yıldızlarının bu uygulamadan muaf tutulması mümkün değil. Bununla birlikte, bu isyan, yarışma dışı kontrollerin İngiltere’de hiçbir ayırım gözetmeksizin bütün elit sporculara uygulandığını gösteriyor.
Türkiye’de, bırakın yarışma dışı kontrolleri, yarışma için kontrollerin bile doğru düzgün yapıldığını söylemek çok zor. Süper Lig’de Nisan ayında ve Mayıs ayının ilk haftasında sadece 7 karşılaşmada doping kontrolü yapılmış. Teşvik, şike söylentileri arasında takımlar şampiyonluk, UEFA kupasına katılım ve düşmemek için mücadele ederken, yaklaşık 45 maçtan sadece yedisinde kontrol yapılması düşündürücü. Diğer liglerde yapılan kontrollerin ise pek bir farkı yok.
Doping kontrollerinin büyük bütçeler gerektirdiği biliniyor. Bununla birlikte, TFF’nin bu konuda yeterli altyapıya ve maddi imkanlara sahip olduğu da açık. TFF’nin dopingle mücadeleyi daha fazla ciddiye alması ve BAtılı örnekler ışığında hareket etmesi gerekiyor.
Diğer spor federasyonlarının durumu zaten içler acısı. Onların durumu ayrıca incelenmeli.