Spor Günlüğü

Spor Gündemi İle İlgili Haberler, Yorumlar

Posts Tagged ‘Halil Mutlu’

Bir sıfır da Sedat Artuç’tan

Posted by sporgunlugu 10 Ağustos 2008

29. Yaz Olimpiyat Oyunları’nda halterde 56 kiloda Sedat Artuç, yarışmayı “sıfır” çekerek tamamladı.

Halter Federasyonu yetkilileri, Artuç’un, Avrupa Şampiyonası’nda meydana gelen kasığındaki sakatlığının son antrenmanda nüksettiğini ve yarışmaya iğneyle çıktığını söylediler.

Artuç, yarışmadan sonra gözyaşları içinde, “yarışma anında aklının hep sakatlığında olduğunu ve iğne yapılan yerin uyuştuğunu” söyledi. Artuç, 6 aydır kampta olduğunu ve onca emekten sonra bu sonucu almaktan dolayı büyük üzüntü duyduğunu bildirdi.

İşin garip tarafı, halter yarışmalarının ikinci gününden sonra bakıyoruz, üç temsilcimizden ikisi sıfır çekmiş. İkisi de sakat sakat yarışmış İkisi de akıllarının hep sakatlıklarında olduğunu belirtmiş.

Sakat oyuncuların yarışmasını kim istiyor?

Sporcu sakat sakat yarışmak isteyebilir. Aylarını, yıllarını Olimpiyatlar için harcamış olan sporcu elbette yarışmak isteyecektir. Özellikle halterde, sporcuların profiline bakıldığı zaman, hayata tutunmak, para kazanmak için ellerinde halterden başka bir şey olmayan, tek umutlarını Olimpiyatlar’da elde edeceği zaferlerin karşılığı olarak alacağı altınlara ve “devlet sporculuğu” sıfatına bağlayan sporcular elbette kendilerini riske atacaklar.

Sporcular piste çıkmak istese bile, spor yöneticileri sakatlık pahasına bile olsa sporcuların piste çıkmalarına nasıl izin verebiliyorlar?

Sakat sporcular, akıllarının sakatlıklarında olduğunu söylüyorlar. Korkuyorlar. Kendileri için endişeleniyorlar. “Hadi koçum! Hadi aslanım! Türksün sen! Gururumuzun! Çık oraya, göster Türk’ün gücünü!” diyerek motivasyonda üst noktaya çıkan Türk yöneticiler, Türkiye’ye ne kadar büyük zarar verdiklerinin farkında değiller mi?

Sporcular için harcanan binlerce YTL, antrenörlerin mesaisinden çalınan onca saat, başka bir sporcunun yetişmesinin önlenmesi ve en kötüsü, madalya umudu olan bir sporcunun büyük ihtimalle kaybedilmesi… Yöneticiler bunların hepsini göze alabiliyorlar.

Bu sorun şimdilik halter federasyonunda yaşanıyor. Önümüzde güreş, atletizm müsabakaları var. Bu dallarda aynı sorunların yaşanması halinde GSGM‘nin spor politikasının gözden geçirilmesi gerek. Kağıt üzerinde federasyonlar özerk olsa bile, işleyişi herkes biliyor. Bu sebeple, başarısızlıklardan sadece ilgili federasyonlar değil, GSGM de sorumlu olacak.

Halter Federasyonu, bugüne kadar ülkemize onlarca altın madalya getirdi. Ne zaman ki doping nedeniyle faaliyetleri askıya alındı ve ardından sıkı bir kontrol altına girdi, madalya sayısı hızla düşmeye başladı. Bu bir tesadüf mü?

Halter Federasyonu Başkanı Hasan Akkuş, dün Nurcan‘a yaptığı eleştirileri Artuç‘a yaptı mı bilmiyorum. Artuç’un sakatlığının nüksetmesi onu sağlam bir eleştiriden korumuş olabilir.

Herkes Olimpiyat ikincisi haltercimizin peşinden gidedursun, Nurcan Taylan ve Sedat Artuç’un açıklamaları akla bazı sorular getiriyor:

1) Nurcan‘ın sakat olmadığını iddia eden yetkililer, onun psikolojik olarak hazırlanması için bilimden faydalanmadılar mı? Uzmanlara, psikologlara danışma gereği duymadılar mı?

2) Türkiye Futbol Federasyonu mentorlardan, spor psikologlarından faydalanırken, dünyanın en büyük spor organizasyonuna katılan Türk delegasyonunda 70′e yakın sporcu için psikolog bulunuyor mu? Bulunuyorsa, bu psikoloğun uzmanlık alanı nedir? Kaç yıllık tecrübesi vardır? Tecrübeden kastımız ise, doğrudan doğruya üst seviye sporcularla ilgilenmektir.

Diğer delegasyonlarda neredeyse her sporcunun kendi mentoru var. Sadece fiziksel değil, zihinsel açıdan hazırlığın da çok önemli olduğu sporda sporcuları her gün takip eden, onların özel sorunlarını da bilen ve onları yarışmaya kadar hazırlayan bu uzmanları Türk takımları ne zaman kadrolarına alacak bilemiyorum.

3) Şampiyonları, derece alanları alkışlayan yöneticilerimiz başarısız sporcularımıza karşı nasıl bir tavır sergiliyorlar? Başarılı derece alındığı zaman medya karşısına çıkan, diğer sporlar hakkında ise tek kelime etmeyen yöneticilerimizin halterde onları hayal kırıklığına uğratan sporcuların yanında, atıcılık, boks, yüzme dalında sporcularımıza yönelik çalışmaları nelerdir? Sporcularımız kendi köşelerine mi çekilmektedirler? Bu büyük yıkımı kaldırmaları için profesyonel destek sağlanmakta mıdır?

4) Bugün medyada, halterde sıfır çeken sporcuların evlerine gönderileceğine dair bir haber vardı. Bu haber GSGM kaynaklı mıdır? “Eve göndermek” gibi bir ifade GSGM yöneticilerine mi aittir? GSGM’nin medya iletişim, halkla ilişkiler departmanı bu tür ifadelerden kaçınmalıdır. Eğer bu ifadeler, ilgili medya kuruluşuna aitse, ilgili haber düzeltilmelidir. Sporcuları değersiz, paçavra gibi gösteren bu tür ifadeler ne GSGM’ye, ne de medya kuruluşlarına yakışmaktadır.

Halter Federasyonu, iki haltercimizi aldıkları başarısız sonuçlar sebebiyle gelecek dönemde milli takımda düşünmüyormuş. Plansız, programsız, kişilere dayanan, sadece başarıya endeksli yönetim sergileyen federasyon, başarısız sonuçların faturasını iki sporcuya keserek bütün günahlarından arınacağını sanıyor. Atina Oyunları rezaletinden sonra görevinden ayrılmayan, her geçen gün yeni skandallara imza atan bir federasyon yönetimi sadece iki sporcuyu göndererek başarı elde edeceğini sanıyorsa yanılıyor.

Halter Federasyonu, GSGM’nin gözde federasyonlarından biri. Bu federasyonun yönetimi bir şekilde görevine devam ediyor. Kulüplerin yapısı ve seçimlerde il müdürlerinin de oy vermesi bu yönetimin değişmesini engelleyecek gibi. Peki halter camiası bütün olanları görmezden gelmekte ısrarlı mı?

Gelecek günleri bekleyelim. Taner Sağır, İzzet İnce ve Bünyamin Sudaş’ın performansları federasyonun başarısı konusunda ölçüt olacaktır. Ancak bu federasyonun doping konusunda sabıkası, zamanın en iyi sporcularından biri olan Halil Mutlu’nun dopingli çıktığı dönemdeki faaliyetleri, derece alamayacağı belli olmasına rağmen Mutlu’ya yatırım yapıp parayı sokağa atması hatırlardan silinmemeli.

Posted in Olimpiyatlar | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , | Leave a Comment »